Tüm dünya yirminci yüzyılın ortalarından itibaren yaşlı insan nüfusunun hızla artması ile daha uzun ömürlü bir topluma doğru dönüşüyor. Güncel bilgiler ışığında 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 20’sini 65 yaş üstü bireylerin oluşturacağı, genç ve yaşlı nüfusun eşitleneceği tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de yaşlı nüfus son beş yılda yüzde 24 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bin 124 kişi oldu. Dünyada ise yaşlı nüfusun 764 milyon 321 bin 142 kişi olduğu tahmin ediliyor.SAĞLIKLI YAŞLANMA ÖNEM KAZANDI18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında bir açıklama yapan TÜSAD Geriatri Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Serap Akçalı Duru, yaşlılığın yalnızca biyolojik değil sosyal ve kültürel değerlerden de etkilenen kompleks bir süreç olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Yaşlılık yaşamın doğal bir süreci olmakla birlikte, ortaya çıkabilecek önemli sağlık sorunlarının görülme ihtimalinin arttığı ve fonksiyon kayıplarının da göz önünde bulundurulması gereken bir dönem. Bu noktada sağlıklı yaşlanmak ve yaşlı nüfusu aktif bir şekilde hayatın içerisinde tutmak giderek daha fazla önem kazanıyor.”Sağlıklı yaşlanma konusunda farkındalık yaratmak için çabalanması gerektiğini vurgulayan Duru, bu konuda yapılması gerekenleri de şöyle özetledi:
- Artan yaşlı nüfusun solunum sistemi ve diğer sistem hastalıklarına cevap verebilecek yeni hizmet modellerinin geliştirilmeli,
- Yaşlı bireyin yakınları geriatrik hasta ile yaşama konusunda eğitilmeli ve bilinçlendirilmeli,
- Danışmanlık ve destek hizmetleri artırılmalı.









