İnsan Nasıl Özgürleşir?

'Aydınlanma sorunu insanlık kadar eskidir. İnsan, doğa varlıkları karşısında var olma savaşımı verirken oluşturduğu ilk gereçle birlikte aydınlanmaya başlamıştır. Aydınlanma bu bağlamda, var olmayı başarmakla eşdeğerdedir.'

Zorlu doğa koşulları karşısında ihtiyaçlarını karşılamaya çabalayan insan yaşamını sürdürebilmek için alet yapmaya, araç gereçler üretmeye başlamıştır ve bu sayede aslında özgürlüğe giden yolda ilk adımını da atmıştır.

 

“İnsanlık serüveninin ta başında, somut yaşam olgularının içinde aydınlanmanın temel kavramlarını bulabiliyoruz: var olma savaşımı, sorun çözme, tutsaklıktan kurtulma, engel aşma, gereç üretme, bilinç oluşturma, özbilinç oluşturma, kendini geliştirme, özgürleşme.”

 

Zaman içinde gelişen ve yalnızca doğada hayatta kalmayı başarmış bir tür olmanın ötesine geçerek toplumsal yaşamı var eden insan, tarihsel bir varlık kazanmış ve giderek ekini de oluşturmuştur. Bütün bu gelişme süreci ise özgürlük isteğinin somutlaşmasına ve her bireyin zihninde yer etmesine yol açmıştır.

 

Peki, bütün bu özgürleşme arayışının içinde aydınlanma sürecinin rolü nedir? Varoluşunun ilk aşamalarında doğada hayatta kalmaya çabalayan bir türken kendini akıl yoluyla yeniden üreten insanın asıl amacı neye evrilmiştir? Tüm insanlığın özgürleşmesi mümkün müdür? Tüm insanlık özgürleşmeden bireysel olarak özgürlüğümüzü gerçekten yaşayabiliyor muyuz?

 

Her iyi felsefe eserinde olduğu gibi sorgulamalarımızı derinleştiren, bizlere yanıtlar sunmak yerine yepyeni sorular sorduran Aydınlanma Sorunu ve Değerler günümüzün hızla değişen dünyasında uygarlığımızın temellerinin nasıl atıldığı üzerine yeniden düşünmemiz için aracı oluyor.

 

Metin Bobaroğlu’nun yazdığı Aydınlanma Sorunu ve Değerler Destek Yayınları’ndan çıktı.

 

Arka Kapak Yazısı:

 

AYDINLANMA, ÖZGÜRLEŞME SÜRECİNDEKİ BİLİNÇLİ ÇABANIN ADIDIR.

“İnsan üç kez doğar. Birinci doğum ekin ortamıyla kuşatılmıştır. İkinci doğum eğitime doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, insanın kendisinden doğmasıdır ki bu da insanın kendi yaşamına, kendi özgür istenciyle biçim vermesidir.

Kendinden doğan insan devrimcidir. Devrimci insan tarihsel süreci nitel bir sıçramaya taşıyacak koşulları gören ve onu kendisinde bağımsız bir karakter olarak açığa vuran insandır. Kendinden doğan insanlar tarihin özneleridir. Onlar yalnızca kendi bireysel yaşantıları için var değildirler, çoğu zaman da kendi bireysel yaşamlarını hiçe sayarak bir insanlık ülküsüne bütün varlıklarıyla bağlanıp onu kendilerinde bir tutku olarak içselleştirirler.”

Düşünür ve yazar Metin Bobaroğlu, Aydınlanma Sorunu ve Değerler kitabında aydınlanmayı bir sorun olarak ele alıyor. Aydınlanma sürecindeki her insanın düşünsel, psişik, toplumsal ve tinsel yaşamını seçtiği değerlere bağlı olarak oluşturduğunu, toplumsal ve bireysel tinin bu yolla üretildiğini söylüyor. Uygarlığı yaratan temelin değere dönüşen kavramlar olduğunu vurguluyor.

 

Yazar Hakkında:

Metin Bobaroğlu, 1951 yılında Trabzon’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Anadolu Aydınlanma Vakfı’nın kurucu üyesidir. 1996 ile 2001 yılları arasında aynı vakfın başkanlığını yürüttü. 1974’ten itibaren yaptığı toplantılara ek olarak Anadolu Aydınlanma Vakfı’nın çeşitli kültür merkezlerinde düzenlediği halka açık felsefe toplantılarında konuşmalarını sürdürdü.

Bu toplantıların ürünü olan Us Düşün ve Ötesi adlı derginin yayımlanmasına öncülük etti. Bu dergide yayımlanan yazılarının bir araya getirildiği Aydınlanma Sorunu ve Değerler ile Kadıköy Kültür Sanat Merkezi’nde yaptığı konuşmaların kayıtlarından derlenen Bâtınî Gelenek Hermetik ve Sanskrit Öğretiler adlı kitapları 2002 yılında yayımlandı.

Metin Bobaroğlu, 1997-2002 yılları arasında M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi’nde “Simge-Sanat-Felsefe” başlığı altında çeşitli kavramların tartışıldığı seminerler verdi. 2004’te Bilgi Üniversitesi’nde “Kadim Bilgelik: Gnostik Öğretiler ve Tasavvuf” başlığı altında, 2005’te ise yine aynı üniversitede “Bilimsellik ve Mistisizm” adı altında bir dizi seminer verdi.

1999 ve 2002 yılları arasında çeşitli radyolarda “Dinle Ney’den”, “Bir Dilde Bin Kelâm” ve “Kuş Dili” başlıklı radyo programlarını hazırladı. 2009 yılında “Aşure” adlı 20 bölümlük sohbet programı bir televizyon kanalında yayımlandı.

Metin Bobaroğlu’nun on beş yılı aşkın bir zamana yayılan yazıları, konuşma kayıtlarından derlemeler ve kendisiyle yapılan söyleşilerden oluşan Simgesel Düşünme adlı kitabı 2012 yılında, Aydınlanma Sorunu ve Değerler adlı kitabının genişletilmiş ve gözden geçirilmiş 2. baskısı ise 2014 yılında Anadolu Aydınlanma Vakfı Yayınları tarafından yayımlandı.

Metin Bobaroğlu, İstanbul’da her yıl şubat ayında düzenlenen “360 Dereceden Aşk” adlı kültür, sanat ve yaşam festivaline 2016-2023 yılları arasında birçok kez konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca, Radyo Cazkolik’te yayımlanan “Jazz, Müzik ve Kadın” adlı radyo programında 2017 yılından bu yana dönem dönem “Tasavvuf ve Caz” başlıklı sohbetleriyle yer almaktadır. Halen çeşitli internet platformları ile radyo ve televizyon kanallarında felsefe çalışmaları ve konuşmalarına devam etmektedir.