CDP Genel Başkanı Elçi: "Türkiye Siyasetine Yeni Bir Yol Haritası Çizeceğiz"

Cesur Düşünce Partisi (CDP) Genel Başkanı Samet Elçi; 'Kendi menfaat ve çıkarları uğruna millete hizmet ediyormuş gibi görünenlerin ipliğini pazara çıkarmak için kolları sıvadık

Cesur Düşünce Partisi (CDP) Genel Başkanı Samet Elçi; “Kendi menfaat ve çıkarları uğruna millete hizmet ediyormuş gibi görünenlerin ipliğini pazara çıkarmak için kolları sıvadık. Türkiye’de gerçekten üstüne basılması gereken sorunları ifade edebilmek amacı ile çalışıyoruz”

CDP Genel Başkanı Samet Elçi, Türkiye siyasetine yeni bir yol haritası çizebilmek adına kolları sıvadığını belirtti. Elçi, siyasi olarak yükselmenin maddi olanaklar ile ölçülmediği, kişinin bilgi, birikim, enerji ve potansiyeline göre değerlendirildiği bir yol haritası çizilmesi gerektiğini vurguladı. 

Elçi; “Türkiye’de siyaseten üstünlük elde etmek maddi çıkarların çok çok üstünde olmadıkça, yönetim de adil ve eşit olmayacağının altını çizerek siyasi partilerdeki kangren çözülmeden ülke sorunlarının üstesinden gelemeyiz, dedi. 

CDP Genel Başkanı Samet Elçi gazetemize değerlendirmede bulundu. Başkan Elçi yeni kurdukları partinin ülkede hızlıca teşkilatlanacağını, yapılandırmanın başladığını belirtti. Siyasetin başarılı, çalışkan ve dürüst insanları harcadığını belirten Elçi, geçmişte her siyasi yapıda yer almış tecrübeli bir isim olduğunu da söyledi. 

Elçi, taşlı yollarda yürümeye gençlik yıllarında başladı

Başkan Elçi kendisini kısaca anlatarak şunları ifade etti;

“İlk siyasi tecrübeme Saadet Partisi Pendik İlçe Yönetim Kurulu Üyesi olarak başladım. Millî Görüş hareketinin tedrisatından geçmiş, eğitimini almış oldum. Daha o ilk gençlik yıllarımda siyasete atıldığımda bile; küçük olsun benim olsun zihniyetinin, potansiyel sahibi insanları dışarıda bıraktığını gördüm. Bu siyasi hırs ve hastalıklar ile o zaman tanıştım. Ben ilerlemek isteyen, kademe atlamak isteyen, görevden kaçmayan, partinin hatipliğini yapan bir kişi olduğum için ilçe yönetiminden kendimizi bir türlü icraya alamıyorduk. İl yönetimi ile ilgili bir talebimiz oldu. Pendik’te bulunan bütün sivil toplum kuruluşlarından referans yazısı alarak girişimde bulundum. Pendik’te “Ne zamandan beri STK’lar il yöneticisi atıyor” gibi türlü türlü haberler ile yıpratıldık. Çalışamaz hale getirildik ve çalışamadık. İstifa etmek durumunda kaldık. 

“Güngör’ün eleştirisinden çok etkilendim”

MHP Mersin Milletvekili Ali Güngör’ün Bahçeli’nin gözlerinin içine bakarak af yasa tasarısı ile ilgili eleştirisini gördüm ve çok etkilendim. Ona bir mektup yazım. Partiden ihraç edilmişti. 3. Yol hareketi diye bir hareket vardı. Oldukça aktif çalışıyorlardı. Beni Ankara’ya davet ettiler. Kendisi ile tanıştım. 3. Yol Hareketi’nin Anadolu Yakası temsilciliğine atandım. Bu oluşumun siyasi partileşme sürecine katkı sundum. Partinin programını Rahmetli Ali Güngör Beyefendi ile birlikte kaleme aldık. Partinin resmi kuruluşunu yaptık, duyurduk. Ali Güngör’e kanser teşhisi koyuldu. İki aylık bir tedavi süreci yaşadı. Ancak ilerlemişti ve Rahmeti Rahman’a yürüdü. 

“BBP ile referanduma ‘EVET’ dendiği için yolları ayırdım”

Sonraki süreçte Mustafa Destici ile tanıştım. Bu şekilde de Büyük Birlik Partisi ile tanışmış oldum. BBP’nde ilk kongrede genel merkez delegesi seçildim. Referandum sürecinde partinin “evet” demesi ile BBP ile de yollarımı ayırmış oldum. Parti içinde siyasi bir mücadele başlatmak istedim ancak o zaman uygun bir ortam bulamadım. AK Parti eksenine girilmesine kimsenin sesi çıkmadı. İstifa ettim. 

“İYİ Parti’de süreç diğerlerinden farklı değil!”

Daha sonraki süreçte İYİ Parti’den gelen tanıtım toplantısına katıldım. Ancak orada da parti içinde demokrasinin olmadığını gördüm. Pendik ilçede İYİ Parti için çalışmaya başladım. Daha seçim sürecine girmeden milletvekilliği için çalışmalara başladım. Türkiye’de ilk adaylık başvurusunu yapan kişi oldum. Çok verimli bir çalışma yaptım. Buna İYİ Parti’deki arkadaşlar da şahitlik ederler. Üst düzey komutanlarımızın, STK’ların, çeşitli partilerdeki milletvekillerinin referans yazılarını da alarak talepte bulundum. Fakat İYİ Parti tercih etmedi bizi saygı duydum. Milletvekili aday adayları ile sadece ilde bir kere toplantı yapıldı. Onda da partiye ne kadar katkı sunulacağı konuşuldu. Yani siyasetin bu çirkin yüzü ile inşaları anlamak, anlamaya çalışmak veya projelerini dinlemek yerine sadece kendi kafalarında belirledikleri adaylar ile hareket etmek, diğer aday adaylarını da maddi bir kazanç olarak görme anlayışını İYİ Parti’de de gördüm. İYİ Parti ile yollarımı ayırdım. 

Pendik’te bağımsız belediye başkanı olarak adaylığımı koydum. Partilerin bu tavrına karşın bir farkındalık yaratma amacına girdim. 

“Türkiye’de Siyasetin hastalığını tespit ettim”

Türkiye’de siyasetin hastalığını tespit etmiş biri olarak çözüm önerileri ile birlikte parti kurmaya karar verdim. Bu siyasi ortamda; doğruluğundan dürüstlüğünden emin olan. Kendini ifade edebilen. Cesur olan. İttifaklar içerisinde olmayan, kendine milletvekilliği koltuğu için yer ayırtmak amacı ile siyasi tercih yapmayan, millete hizmet etmek adı altında alçakça planları olamayan bir insanın siyaseten başarılı olabileceğini gördüm. Halkın istediği de bu zaten. Arkadaşlarımdan destek istedim. Sağ olsunlar birlikte yola çıktık. Partimizin resmi olarak kuruluşunu tamamlamış olduk. Bir misyonumuz, vizyonumuz ve ideallerimiz var. Bunları da gerçekleştirebilmek amacı ile siyasetin içerisinde yerimizi aldık. Şimdi artık millet ile buluşacağız. Kendi menfaat ve çıkarları uğruna millete hizmet ediyormuş gibi görünenlerin ipliğini pazara çıkarmak için kolları sıvadık. Türkiye’de gerçekten üstüne basılması gereken sorunları ifade edebilmek amacı ile çalışıyoruz.”