Gençlik… oyunun en parlak bölümü.
Tribünler ışıl ışıl, hayat süslü bir stat gibi görünür.
Üzerinde marka formalar, elinde pahalı toplar, etrafında alkış sesleri…
Ama bilmezsin ki, o jan janlı hayat aslında bir rüyadan ibarettir.
Işıklar bir gün söner, skor tabelası kararır, tribünler boşalır. Evlenirsin, çocukların olur; artık sahada değil, kenardasındır.
Zaman geçtikçe anlıyorsun ki, ne yaparsan yap her şey bir gün eskiye rücu eder.
Formalar solar, kupalar tozlanır, adın unutulur belki ama attığın “iyilik golleri” kalır. Son düdük çaldığında tribün sessiz, saha bomboştur.
Bir sela okunur, sen soyunma odasına değil, öbür tarafa yürürsün.
Ve maç başladığı gibi biter. Ama bazen…
Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki,
son golü de kendi kalene atarsın. Yine de üzülme dostum…
Çünkü hayat, hata yapanların da ders aldığı büyük bir oyundur.
Önemli olan, sahayı onurla terk etmektir…Sağlıklı kalın…
Tribünler ışıl ışıl, hayat süslü bir stat gibi görünür.
Üzerinde marka formalar, elinde pahalı toplar, etrafında alkış sesleri…
Ama bilmezsin ki, o jan janlı hayat aslında bir rüyadan ibarettir.
Işıklar bir gün söner, skor tabelası kararır, tribünler boşalır. Evlenirsin, çocukların olur; artık sahada değil, kenardasındır.
Zaman geçtikçe anlıyorsun ki, ne yaparsan yap her şey bir gün eskiye rücu eder.
Formalar solar, kupalar tozlanır, adın unutulur belki ama attığın “iyilik golleri” kalır. Son düdük çaldığında tribün sessiz, saha bomboştur.
Bir sela okunur, sen soyunma odasına değil, öbür tarafa yürürsün.
Ve maç başladığı gibi biter. Ama bazen…
Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki,
son golü de kendi kalene atarsın. Yine de üzülme dostum…
Çünkü hayat, hata yapanların da ders aldığı büyük bir oyundur.
Önemli olan, sahayı onurla terk etmektir…Sağlıklı kalın…








