O gün, 17 Aralık; Mevlânâ’nın “ölüm” olarak değil, Sevgili’ye kavuşma olarak nitelediği Şeb-i Arûsun yıldönümü…“Bizim için ölüm, düğün gecesidir” derken, aslında dünyanın ötesinde bir hakikat kapısını aralıyordu. Mevlânâ, Bir Çağın Değil Tüm Çağların RehberidirHz. Mevlânâ’yı yalnızca bir şair, bir düşünür ya da bir veli olarak görmek eksik olur.
O, insanın iç dünyasında kaybolduğu anda yol gösteren bir pusula;
Toplumun bencillik, hırs ve öfkeyle karardığı dönemlerde bir rahmet nefesidir.Onun sözleri, bugün de aynı berraklıkta:
Aynı zamanda insanın kendini tanımasının, içini aydınlatmasının önemini öğretti:“Sen kendini küçük görüyorsun ama içinde koskoca bir âlem gizli.”Dışarıda aradığımız huzurun, aslında kendi içimizde kuracağımız bir düzen olduğunu hatırlattı. Bugünün Dünyasında Mevlânâ’ya Neden Daha Çok İhtiyaç Var?– Çünkü toplum giderek keskinleşiyor.
– İnsanlar birbirini önyargıyla dinliyor.
– Sevgi, saygı ve sabır hızla değer kaybediyor.Mevlânâ ise tam tersini söylüyor:
“Sevgi, en güçlü bağdır. İnsanlar sevgi ile bir arada durur.”Bugün onun çağrısına kulak vermek, sadece bir anma değil;
ruhumuza bir nefes, toplumumuza bir şifa olur. Şeb-i Arûs: Bir Ayrılık Değil, Bir KavuşmaMevlânâ, hakikati bir güneş gibi gören insandır.
O gece dünyadan göçmedi, “Sevgili’ye vardı.”Bu yüzden Şeb-i Arûs bir matem değil;
bir vuslat, bir bayram, bir huzur gecesidir. Son SözMevlânâ, bize karanlık günlerde bile ışığın nerede olduğunu gösterdi:
Önce kalpte, sonra gönüllerde, sonra toplumda…Bugün, vuslatının 752. yılında Mevlânâ Hazretleri’ni rahmetle, minnetle anıyoruz.O’nun çağrısı hâlâ işliyor:“Sevgide güneş gibi ol, dostlukta gece gibi.”Ruhu şâd olsun, yolu bizi aydınlatmaya devam etsin…Sağlıklı kalın…
O, insanın iç dünyasında kaybolduğu anda yol gösteren bir pusula;
Toplumun bencillik, hırs ve öfkeyle karardığı dönemlerde bir rahmet nefesidir.Onun sözleri, bugün de aynı berraklıkta:
- “Ne olursan ol yine gel.”
- “Dert, insanı Hakk’a götüren binek.”
- “Güzelliği arıyorsan, önce kalbini temizle.”
Aynı zamanda insanın kendini tanımasının, içini aydınlatmasının önemini öğretti:“Sen kendini küçük görüyorsun ama içinde koskoca bir âlem gizli.”Dışarıda aradığımız huzurun, aslında kendi içimizde kuracağımız bir düzen olduğunu hatırlattı. Bugünün Dünyasında Mevlânâ’ya Neden Daha Çok İhtiyaç Var?– Çünkü toplum giderek keskinleşiyor.
– İnsanlar birbirini önyargıyla dinliyor.
– Sevgi, saygı ve sabır hızla değer kaybediyor.Mevlânâ ise tam tersini söylüyor:
“Sevgi, en güçlü bağdır. İnsanlar sevgi ile bir arada durur.”Bugün onun çağrısına kulak vermek, sadece bir anma değil;
ruhumuza bir nefes, toplumumuza bir şifa olur. Şeb-i Arûs: Bir Ayrılık Değil, Bir KavuşmaMevlânâ, hakikati bir güneş gibi gören insandır.
O gece dünyadan göçmedi, “Sevgili’ye vardı.”Bu yüzden Şeb-i Arûs bir matem değil;
bir vuslat, bir bayram, bir huzur gecesidir. Son SözMevlânâ, bize karanlık günlerde bile ışığın nerede olduğunu gösterdi:
Önce kalpte, sonra gönüllerde, sonra toplumda…Bugün, vuslatının 752. yılında Mevlânâ Hazretleri’ni rahmetle, minnetle anıyoruz.O’nun çağrısı hâlâ işliyor:“Sevgide güneş gibi ol, dostlukta gece gibi.”Ruhu şâd olsun, yolu bizi aydınlatmaya devam etsin…Sağlıklı kalın…








