Ava Giderken Avlanan Ergen!

Faturası Ağır Gençlik

Zaman değişti…
Eskiden çocuk, annesinin dizinin dibinde büyürdü; şimdi telefon ekranında büyüyor.
Eskiden babasının ter kokusunu gururla anlatan çocuklar vardı; şimdi markalı parfüm kokusuyla hava atan ergenler var.
Ama hayat, ergenin önüne öyle bir fatura koyar ki, akıllanmak için bazen tokat gibi dersler gerekir.

“Anneye Fatura Çıkaran” Nesil

Geçen gün bir hikâye dinledim…
Ergen, annesine bir kâğıt uzatmış:

• Çimleri biçtim 5 lira,
• Odamı topladım 2 lira,
• Alışveriş yaptım 1 lira…
  Ve toplam borç: 18 lira!
  Anne kâğıdı almış, arkasına şunu yazmış:
• Seni dokuz ay karnımda taşıdım: BEDAVA
• Hasta olduğunda sabahladım: BEDAVA
• Senin için gözyaşı döktüm, dua ettim: BEDAVA
  Ve ergen en sonunda o faturayı okumuş, altına şu cevabı yazmış: “Hepsi ödenmiştir.”

İşte tam bu noktada derim ki: “Ava giden ergen, annesinin sevgisine av oldu!”

Hayatın Kestiği Fatura

Bugünün ergeni, sadece annesine değil, hayata da böyle fatura kesmeye çalışıyor:
“Bana şu telefonu al, bu ayakkabıyı al, o oyunu indir…”
Ama unutuyor: Hayat, hep bir gün tersine döner.
Sen anneye fatura kesersen, hayat sana öyle bir fatura keser ki, ödeyemezsin.
Belki bir gün sen de evlat büyütürsün ve o gün aynı kâğıdı senin önüne koyarlar. İşte o zaman, “ava giderken avlanmak” nasıl bir şeymiş, anlarsın.

Son Söz

Gençler…
Hayatın en büyük gerçeği şudur: “Gerçek sevginin bedeli yoktur.”
Anne-baba sevgisi, arkadaş dostluğu, mahallenin sana gösterdiği hürmet, hepsi bir gün sana geri döner.
Ama şunu sakın unutma: Ne ekersen, onu biçersin.

Bağlıklı kal...