"Kartal'da Dernekler Değil, Etkinlik Büroları Çalışıyor!"
Kartal'da birçok dernek, topluma hizmet üretmek yerine belediye destekli etkinliklerle varlık gösteriyor. Fotoğraf çok, proje yok. Kahvaltı bol, fayda yok. Halkın parasıyla sosyal kulüp işletiliyor.
Dernek Adı Var, Dernek Görevi Yok!
Kanun çok açık: Derneklerin görevi, toplumun ihtiyacına çözüm üretmek, sorunları tespit edip proje geliştirmek, halkın hayatına dokunmaktır. Ama Kartal’daki manzaraya baktığımızda görülen tablo bambaşka: Birçok dernek, toplumsal faydayı bıraktı; kahvaltı programı, koro çalışması, fotoğraf töreni ve sosyal buluşmalarla günü kurtarır hâle geldi. Aynı yüzler, aynı masalar, aynı etkinlikler… Sonra bir dahaki buluşmada yeniden fotoğraf, yeniden kutlama. Toplum için ne yapıldı? Koca bir hiç.
Kartal Belediyesi'nin sponsorluk kapısı hep açık. Kartal’daki derneklerin büyük kısmı, kendi ayakları üzerinde durmak yerine tüm imkânı belediyeden bekliyor.
Araç? Belediye verir.
Yakıt? Belediye karşılar.
Salon? Belediyeden.
Afiş? Belediyeden.
Lojistik? Belediyeden.
Peki derneğin katkısı? Yok. Bağımsız sivil toplum olmak bir yana, birçok dernek adeta belediyenin sosyal etkinlik birimine dönüşmüş durumda. Bu mudur derneklik?
Belediyenin kasası kimsenin babasının mirası değil!
Derneklerin gezileri, ziyaret programları, mekan kiraları, araç tahsisleri… Hepsi belediyenin kasasından çıkıyor. Peki, bu paranın kaynağı ne? İşte bu soruyu iliklerine kadar hissettiren cümle burada gelsin: “Kimin parasını kime dağıtıyorsun? Deden’den miras mı kaldı?” Bu para, Kartal halkının cebinden çıkıyor. Belediyenin kasası kimsenin özel serveti değil, kimsenin aile yadigârı değil. Orası, milletin parasıyla dolar; milletin ihtiyacı için harcanır.
Sivil toplum değil, etkinlik takvimi işliyor. Bir derneğin varlığı, sadece sosyal buluşmalarla ölçülmez. Etkinlik yapmak kolaydır; proje üretmek, sahaya inmek, halkın derdine dokunmak zordur. Kartal’da ise kolay olan tercih ediliyor. Lösemi derneği pasta kesiyor ama çocuk için proje yok. Sağlık derneği seminer yapıyor ama hastaya destek yok. Kültür derneği fotoğraf paylaşıyor ama kültüre katkı yok. Fotoğraf çok, iş yok! Bu yapıya “sivil toplum” denmez. Bu olsa olsa sosyal kulüp işletmeciliğidir.
Kartal halkı sosyal medya pozu değil, somut iş bekliyor. Kartal’da gençlerin derdi var, yaşlıların derdi var, engellinin var, dar gelirlinin var. Ama derneklerin gündemi bunlar değil. Gündem: kahvaltı… konser… açılış… kutlama… bir sonraki etkinliğin ayarlanması… Derneğin tabelası var ama yaptığı iş “hatıra fotoğrafı üretmek”. Bu, Kartal halkının zekâsıyla alay etmektir.
Ya kendinizi toparlarsınız… ya da kimse sizi ciddiye almaz. Dernek demek; proje demek. Emek demek. Topluma dokunmak demek. Somut katkı demek. Yardım, eğitim, çözüm demek. Bugün Kartal’daki birçok dernek, bu sorumluluğun yanından bile geçmiyor. Etkinlik var, iş yok. Destek var, üretim yok. Fotoğraf var, fayda yok. Bu düzen böyle giderse, yarın dernek tabelaları kalır ama derneklerin bir değeri kalmaz. Ve Kartal halkı da bu soruyu daha yüksek sesle sorar: “Bizim paramızla kimleri ağırlıyorsunuz? Bu para size dedenizden miras mı kaldı?”
Sağlıklı kalın...