Gösterişin Adı Vefa Oldu!
Kartal'da, Maltepe'de, Pendik'te, Tuzla'da değişen hiçbir şey yok... Aynı yüzler, aynı pozlar, aynı kandırmaca… Gerçek vefa gönüldedir, kamera karşısında değil. Halk artık bu oyunun son perdesini izliyor.
Perdeler açılıyor, sahne yine aynı:
Birkaç belediye yöneticisi, ellerinde çiçekler, yüzlerinde “duygu yüklü” ifadeler…
Kameralar hazır, flaşlar patlıyor…
“Ahde vefa” diyerek başlıyor oyun — ama bu defa seyirci inanmıyor.
Bu şehirlerde artık vefa bile vitrine çıkmış durumda.
Bir zamanlar aynı masada oturdukları, aynı sofrayı paylaştıkları insanların mezarları başında boy gösteren yöneticiler; sanki gerçekten anıyormuş gibi poz veriyor, dua eder gibi bakıyor.
Oysa o dua, kameranın flaş hızı kadar kısa sürüyor.
Kartal’da da böyle, Maltepe’de de, Pendik’te de, Tuzla’da da…
Farklı isimler, aynı tiyatro.
Bir gün biri için, ertesi gün bir başkası için; değişen sadece tarih, ama senaryo hep aynı.
Gerçek vefa, insan yaşarken hatırlanır.
Birlikte çalıştığın, emek verdiğin kişiyi ölmeden önce anarsın; işi bittiğinde değil.
Ama bugün belediye koridorlarında dolaşan bu yöneticiler için vefa, fotoğraf karesiyle ölçülüyor.
Bir çiçek bırakıyorlar, flaş patlıyor, ardından haber sitelerinde hazır başlık:
“Falanca müdür mezarı başında anıldı.”
Ne kadar samimi, değil mi?
Oysa o mezarlıklarda yatanların çoğu, yaşarken ne kadar yalnız bırakıldıklarını iyi bilirlerdi.
Şimdi birileri o yalnızlıkların üstünü çiçekle değil, reklamla örtmeye çalışıyor.
Halk ise artık bu sahnenin seyircisi olmaktan sıkıldı.
Çünkü herkes biliyor: Gerçek vefa sessizdir.
Poz vermez, konuşmaz, göstermez…
Sadece kalpten hissedilir.
Ve işte bu yüzden dostum —
Bu oyun bitti.
Bu gösterinin adı artık vefa değil;
riyâ, samimiyetsizlik ve kandırmaca…
Sağlıklı kalın…