Dolandırıcılık Kıskacında Türkiye!
Devletin görevi, yalnızca yakalanan birkaç şüpheliyi göstermelik şekilde yargılamak değil; ağır cezalarla caydırıcılığı sağlamak, bu şebekeleri kökten bitirmek olmalı. Çünkü bugün dolandırılan bir emekli, yarın bütün bir toplumun huzurunu kaybetmesine neden oluyor.
Telefon, İnternet ve Sahte Şirket Tuzakları Vatandaşı Çaresiz Bırakıyor
Türkiye’de her geçen gün yeni bir dolandırıcılık vakası ortaya çıkıyor. Emeklilerden gençlere, iş insanlarından ev kadınlarına kadar toplumun her kesimi, sahte vaatlerle kandırılıyor.
Vatandaşların en çok karşılaştığı yöntemler:
Telefon dolandırıcılığı: Kendini polis, savcı veya banka görevlisi olarak tanıtan sahtekârlar.
İnternet tuzakları: Sosyal medya üzerinden açılan sahte hesaplar, sahte alışveriş siteleri, “yatırım” vaatleri.
Sahte şirketler: Ortada olmayan ürünler, çökmüş şirketler ve ortadan kaybolan yöneticiler.
Binlerce insanın birikimi bir anda yok oluyor. Ancak mevcut cezaların caydırıcı olmadığı, yakalanan birçok dolandırıcının kısa sürede serbest kaldığı görülüyor.
Vatandaşın Çığlığı
Dolandırıcılık mağdurları, “Bir ömür çalışıp kazandığımızı bir günde kaybettik” diyerek devlet yetkililerine çağrı yapıyor.
Uzmanların Önerisi
Daha ağır cezalar uygulanmalı, tahliye kapıları daraltılmalı.
Banka ve internet sistemleri sıkı denetlenmeli.
Halk, sürekli bilgilendirilmeli ve uyarılmalı.
Yargı ve hükümet bu konuda ortak mücadele yürütmeli.
Dolandırıcılık artık bireysel bir mesele olmaktan çıktı; toplumsal güveni çökerten büyük bir tehdit haline geldi. Eğer gerekli önlemler hızla alınmazsa, yarın herkesin kapısını çalacak.
Mağdurların Dramı
Telefonla arayan sahte savcılar, internet üzerinden kurulan tuzak siteler, kapı kapı dolaşan sahte şirketler… Türkiye’de dolandırıcılık artık bireysel bir suç olmaktan çıktı, organize bir sektör haline geldi!
Her gün yüzlerce vatandaş, birikimlerini kaybediyor. En çok mağdur olanlar ise iyi niyetli insanlar. Çoğu, ömrü boyunca biriktirdiği parasını üçkağıtçılara kaptırıyor.
Vatandaşı canından bezdiren bu sahtekârlara karşı en sert yasalar devreye girmeli. Dolandırıcılık sadece “basit bir hırsızlık” değil, ülke ekonomisini kemiren bir virüstür!..